İLYAS YILDIZ:HOÇVAN VE ARDAHAN BASININA İVEDİ ÇAĞRIMIZDIR

cats

Bu yazımda Ardahan kamuoyu nezdinde yörenin yerel basın kuruluşlarına hitaben Dernek ve Federasyon benzeri kurumların işlevlerini izah etme gereği duymuyorum…  İşleyişleri, kanunlarla izah edilmiş Dernek ve Federasyonlara niçin gereksinim duyulduğu herkesçe malum.!

Sadece şunu hatırlatmak isterim ki, Dernek ve Federasyonların başında bulunan sözde yönetim kadroları ve başkanları bu kurumların işlevsel özelliklerini tam manası ile hayata uyarlamaları, temsil ettikleri tabanlarının gücü ile mümkün olabildiğini hatırlatmakta yarar görmekteyim… Ayrıca şunu da hatırlatmak gerekir ki, günümüz koşullarında bu sözü edilen dernek ve Federasyon’ların, halkın beklentilerine cevap verir nitelikte işlevsel özelliklerinin olabilmesi için gerçek manada gücünü basından ve devamı olan halktan alabileceğini aklı başında hiç kimse göz ardı edemez ancak, son zamanlarda bazı Dernek ve Federasyon yöneticilerinin adeta ağız birliği ederek halka gerçekleri anlatmaya çalışan yerel basından bir kısmını kendi düz mantıklarınca diskalifiye etmek suretiyle gazetecilik bilincinden yoksun, üç kuruşa haber yapma anlayışı ile hareket eden şarlatan ve yalakaları gazeteci saymak suretiyle başında bulundukları kurumları babalarının çiftliği gibi kullandıklarını görmekteyiz. Bu bakış açısı dayanılacak gibi değildir. Bu durum basından bazı arkadaşlarımızı olduğu kadar halkın canını acıtır hale gelmiştir. Bizce tüm bu gerçekler tüm çıplaklığı ile gün yüzüne çıkarılıp bu yüzsüzlerin suratına bir şamar gibi inmesinin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.!
Gazetecilikte 7 yılı geride bıraktık. 7 yıl boyunca verdiğimiz mücadele hiç bir karşılık beklemeden birebir yaşadıklarımızı gördüklerimizi tüm çıplaklığı ile halkımızın onayına sunmaya çalıştık. Ardahan Gündem olarak sadece internet gazeteciliğinde verdiğimiz hizmetin bedelini burada yazmaya kalksak altından çıkamayız ancak, gerek internet gazeteciliğine yaptığımız maddi-manevi çaba ve gerekse her seferinde 40-50 km ötede her haber başına yaptığımız masraf ve çektiğimiz eziyetler karşılığında bir teşekkürde olsa razı olmamıza rağmen, değil teşekkür, yapılan haber sırf onların beklentilerini karşılamadığı için şiddetli sürekli eleştirilerin yanı sıra çeşitli şekillerde tehdit ve tenkitlerine maruz kaldık. Bunlara rağmen halka  bıkmadan usanmadan Hipokrat yemini etmiş bir doktorun sorumluluğu ve bilinci ile Haber ve yorumlarımızda gerçekleri izah etmeye çalıştık, çalışıyoruz, bu azim ve çabamız sonuna kadar sürecektir.
Yöre basınına yönelik bakış açısını değerlendirdiğimiz bu yazımızda bazı dernek federasyonların genel durumlarına değinmeden geçmek istemiyoruz.
HOÇFED YÖNETİCİLERİ ACZİYET İÇİNDE
Hoç-Fed, maddi anlamda gün gittikçe şişmekte ancak, beceriksiz kadroların başına buyruk hal ve davranışları nedeniyle her geçen gün kurumsallığı sorgulanır hale gelmektedir.! Gönül isterdi ki bu cümle ile giriş yapmayayım ancak ne var ki, HOÇFED gibi bir kurumun başında bulunan yönetim kadrolarının başına buyruk hal ve davranışları neticesinde bu kurumda her geçen gün ilk kurulduğu günün heyecanının yitirildiğine tanık olmaktayız.! Yakın zamanda verilen bir iftar yemeğinin dahi nasıl verileceğini idrak edemeyen HOÇFED yönetim kadrosu hammalvari bir yöntem izleyerek verdiği iftar yemeğinde dahi kurumsallığını kanıtlayamamıştır. Kurum yöneticileri bu en basit organizasyonda dahi aczi yet içinde olduklarını tüm çıplaklığı ile ortaya koyduktan sonra gelen eleştirilere cevaben ‘parasızlıktan’ dem vurulması hayret ve şaşkınlıkla karşılanmıştır.! Bu durumda ”Sizi iftar yemeği vermenizi zorlayan birilerimi oldu?” Diye sormamak elde değildir.!
HOÇFED‘ in başında bulunan yönetim kadrosu, her biri kendi bildiğini okuma gayreti içinde olduğundan, Hoçvanlı işadamı Yakup SÜT’ ün öncülük ettiği Şişli Günay Resteurant’da gerçekleşen gecede organizasyon bozukluğu neticesinde yöre kültürümüz malum çevrelerce sözde sanatçı diye addedilen ALİŞAN vasıtası ile yöre sanatçılarımız ayaklar altına alınmış, yöre kültürümüz acımasızca çiğnenmiş, sosyokültürel farklılığımız görmezden gelinmiştir. HOÇFED’ in başında bulunan yönetim kadroları, gerek yöre basınından ve gerekse yazar-çizerlerden-aktivistlerden gelen eleştirel çıkışlara her zaman kulakları ya tıkalı olmuştur ya da ara sıra yapılan içi boş bir takım etkinliklerle sürekli geçiştirilmeye çalışılmıştır. Yaklaşım bu olunca her zaman yapılan çalışmanın bir ayağı sürekli askıda kalmıştır.
ARDAFED’İN DURUMU ORTADA. YOĞUN ELEŞTİRİLER NETİCESİNDE YENİ KATILIMLARLA NİHAYET BİR NEBZE DÜZELECEĞİNE UMUTLA BAKILSADA  ARDAHAN KÜLTÜREVİ BAŞINDA BULUNAN TUNCER DAĞ’IN SON BİR YILDAKİ SESSİZLİĞİ BU ANLAMDA ŞÜPHE İLE KARŞILANMAKADIR.!
TUNCER DAĞ’IN İÇİNE KAPANIKLIĞINI ÇAĞRIŞTIRAN BU SESSİZLİĞİ  NEDENİ İLE ARDAFED İÇİN KENDİSİNDEN MEDET UMAK ÇOCUKSU BİR BEKLENTİ OLUR. GERÇİ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DERNEKÇİLİĞİ MİHENG TAŞI OLARAK KULLANANLARIN GÜNMÜZDEKİ ‘TUNCER DAĞ ÖRNEĞİNDE OLDUĞU GİBİ’, DERNEKÇİLİĞE BAKIŞ AÇISINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURDUĞUMUZDA ARDAHAN DERNEKÇİLİĞİNİN SÜREKLİ CAN ÇEKİŞMESİNİN NEDENİ TAHMİN EDEBİLİR.!
KAISİAD’A GELİNCE! SON İCRAATINDA ARDAFED’İN BAŞINDA BULUNAN GÜVEN DOĞRUYOL VE EKİBİNİN ETKİSİNDE KALINMIŞ İZLENİMİ VEREN KAISİAD,IN KURUMSALLIĞI HOÇFED VE ARDAFED’DEN AŞAĞI KALIR YANI KALMAMIŞTIR, BU NEDENLE  SORGULAMALIDIR.!
Çok değil, kısa bir süre önce bir KAISİAD’ın iftar yemeği gerçekleşti. Her ne kadar davetli olmasak da ki, ‘böyle bir beklentimizin olmadığını özellikle vurgulamak zorundayım’ KASİAD, geçmişte olduğu gibi bu organizasyonda da yine kendine yakın gördüğü basından bazılarını davet ettiğini biliyoruz.! Yalnız bu değil tabii, kendi düz mantığına hitap ettiği öngörülen bazı dernek ve STK temsilcilerini de davet ettiğini biliyoruz. Hatta bu davette ‘Geçmiş KAISİAD yemeğinde olduğu gibi.!’ sözde Ardahan’ın en büyük STK’ sı varsayılan kurumun başındaki şahsiyete karşı olan eleştirilerimizi tersinden anlayan zatı muhteremin her fırsat buldukça basından bazılarını, işin doğrusu kendine has yakın gördüğü yalakaları tenzih etmek suretiyle şahsımız dahil bir çok gazeteci arkadaşımızın yine hedef aldığını ve bu son hamlesinde arkadaşlarımızdan biri tarafından baya haşlandığını da biliyoruz.! Bu zatı muhtereme tüm Ardahan kamuoyu nezdinde şunu söylemek isteriz ki, diğerlerinde olduğu gibi bu mübareğin huyudur ve her ne hikmetse şahsımızın olmadığı zamanları kollamak suretiyle bu tür çirkinliklerini sergilemektedir. Bazı etkinliklerde olduğumuz zamanlarda esasen aleyhimizde atıp tutmaya cesareti olmayan ödleğin biridir o.!’ Bu cümleden herhalde bizim ne demek istediğimizi anlayan anlamıştır.! Neyse, bu cümleleri yazmaktan hicap duymaktayım ancak, etten kemikten hak olmuş bir insanın haksızlık karşısında sabrı bazen taşsa da halkımızdan bağışlanmak dileriz.
KAISİAD BAŞTA OLMAK ÜZERE DERNEK VE FEDERASYONLARIN BÖLGE BASININA BAKIŞ AÇILARI DEĞİŞMELİDİR. BÖLGE BASIN DİLENCİLİKTEN KURTULUP KURUMSALLAŞIP EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMADIĞI MÜDEDETÇE BÖLGE LOBİCİLİĞİNDEN SÖZ ETMEK HAYALPERESTLİKTİR.
Son zamanlarda her fırsatta bölge Lobi’ciliği şiarı ile yola çıktıklarını anlatmaya çalışan KAISİAD başkanı Sayın Süreyya CİNİK’ in bu tavrı taktirle karşılanmasına rağmen bölgeye bakış açısı baz alındığında bazı eksikliklere değinmeden geçmek istemiyorum. Bu eksikliklerden bir tanesi de oldukça göze batan, diğer dernek başkan ve yönetim kadrolarının basitliğine düşülmek suretiyle oldukça göze batan bölge basınına olan bakış açılarıdır.
Basın söz konusu olunca bölge dernekçiliğinde faaliyet gösterenlerin içinde bir tek Sayın Süreyya CİNİK’ e eleştiri getirmek insafsızlık olur. Bazen bir takım hatalar söz konusu olsa da bölge dernekçiliğinde faal unsurların  bölge basınına eşit mesafede olmaları gerekir ancak, 7 yıldır bölge için sarf ettiğimiz emeklerin karşılığını içimizden bazı yalakaların haricinde dürüst hiçbir arkadaşımızın alabildiğini sanmıyorum. Umarız Sayın Süreyya CİNİK’ in son zamanlarda diğer dernek başkan ve yöneticilerinin düştükleri gibi böyle bir hataya düşmemeleridir. Bölge Lobi’ciliğinin birincil ayağı olan basın içine ekilmesi muhtemel nifak tohumları sürdüğü müddetçe o çok iddiacı davrandığınız bölge Lobi’ciliğinin bir ayağı sürekli topal kalacağı hiç bir zaman göz ardı edilmemelidir.! Derneklerin içinde yer alan unsurların genel anlamda bölge basına bakış açıları dürüst olmadığı müddetçe bölge Lobi’ciliğinden söz etmek tabiri caizse hayalperestliktir.
ardahan,hoçvan,erdexan,xoçvan,hoçfed,hoç-fed,dernek,stk,dernekler,federasyonu,kasiad,kars,ığdır,ardahan,yazarlar,yazar,gazeteciler,haberleri,habercileri,yazarları,gazetecileri,mehmetali,aslan,haber,news,

Ardahan Hoçvanda 22 Tane Köy Var işte Hoçvanın 22 Köyü

1 BAYRAMOĞLU+MEHMETALİARSLAN+KORA
2 HASKÖY+XAS
3 AŞAĞIKURDOĞLU+KURDOĞLİYAJERİN
4 HACIALİ+HECİALİ
5 TAZEKÖY+BEBEREG+DÖŞELİ
6 ÇALABAŞ+ÇELEBAŞİ
7 OTBİÇEN+KIMILİ
8 NEBİOĞLU+NEBİOĞLİ
9 ÖMERAĞA+OMERAGA
10 TUNCOLUK+PANİK
11 BİNBAŞAR+MURKA
12 KÖPRÜCÜK+XESKAR
13 LEHEMLİ +LÊHÊNİYA
14 DAĞCI+TİKOŞ
15 YUKARIKURDOĞLU+KURDOĞLİYAJORİN
16 TAŞLIDERE+PANGİS
17 BEŞİKTAŞ+MICUC
18 ÇAĞLAYIK+ERDEMEL
19 SAMANBEYLİ+SIXIRPET
20 GÖLGELİ+KORGELİ
21 ÇOBANLI+KÊLİK
22 YAYLAKARAKOLU

ARDAHAN HOÇVAN TARİHİ 
Hoçvan,Ardahan Merkez’e bağlı bir nahiyedir. Kafkasya ve Anadolu arasında sıkışıp kalan Hoçvan bir sınır bölgesi olmasından mütevellit birçok kültüre ev sahipliği yaptı(Urartular,Medler,Persler,Bizanslılar,Gürcüler,Osmanlılar…).Ve üzerinde yaşayan her kültürün izlerini barındırmaktadır. Bölgede yaşanan bu el değiştirmeler bölgenin kültürel ve ekonomik yapısının değişmesinde etkin rol oynamıştır. dünyanın en tanınmış köylerinden biri olan marka köy kora’da hoçvan sınırları içinde yer alır Hoçvan köyleri,yaylaları,doğal yapısı,doğal yaşayışı ve festivalleriyle adından sıkça bahsettiren bir bölge olmayı başarmıştır.Bu nahiyenin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.Yörede yoğun olarak koyun ve sığır yetiştiriciliği yapılır Ayrıca kümes hayvanları olan kaz ve tavuk yetiştiriciliğide yapılır .Hoçvan yaylalarının bereketlerinden bir başka üretim ise Çiçek Balı’dır Bu özel bal Türkiye’nin her yerinde aranır ancak yeterince üretim olmadığından bulunamaz.Bölgede ayrıca patates,arpa ve buğday yetiştiriciliği de yapılır.

2012 Yılından önce Ardahan hoçvanda 21 köy vardı.. ancak Ardahan olmak üzere Türkiye ve dünyada bir çok yerin Tanıtımı yapan Mehmet Ali Arslan 2012 Yılında yerel halkın istekleri ve yaylakarakolu köyün bağımsız bir köy olduğunu Göz önüne alarak Yaylakarakolu köyü Hoçvan köy listesine ekledi böylece hoçvan köy sayısını 22’ye çıkartmış oldu Günümüzde hoçvanda 22 köy mevcuttur Bu köylere tarih boyunca birçok değişik isimler verilmiştir